en sevilen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
en sevilen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Mayıs 2014 Salı

Richard House'un Favori Beş Kitabı


Richard House'un adını büyük ihtimalle duymamışsınızdır. Oysa House yazar, sanatçı, film yapımcısı, akademisyen… Dört karanlık macera romanın yazarı olan House bu sene The Kills romanıyla İngilizce yazının en saygın ödüllerinden Man Booker Ödülü'nünün uzun listesine de girdi. Halen hocalık yaptığı Birmigham Üniversitesi'nin Old Joe dergisine göre House'un en sevdiği romanlar listesi ise aşağıdaki gibi: 

"En Sevdiğim Kitaplar

“Bu beş yazarın büyük hayranıyım. Üslupları özgün, baştan çıkarıcı, ve üstün; dünya hakkında yazarken ise mizah, dehşet ve hepsinden iyisi insanlık sergiliyorlar. 

Libra, Don DeLilo 

Birinci sırada ve en önde Don DeLillo gelmeli. Bu kitap bal gibi (eğer daha ağır bir şey isterseniz, Underworld'ü seçin). Kennedy süikastinden bu yana 50 yıl geçti ve işte paranoya ve acıyla zekice oynayan roman işte burada.

We Tell Ourselves Stories in Order to Live, Joan Didion

Joan Didion herkes için zorunlu okuma listesinde olmalı. Burada korkutucu bir açık yüreklilik ve dürüstlük var, başlık bile tek başına eserin havasını ortaya kokuyor. Bu usta işi: Dil nasıl böyle söylevsel özlülükle kullanılabilir ve yine de kalbinizde bir delik açma gücüne sahip olabilir?

No Lease on Life, Lynne Tillman

Lynne Tillman dünyanın en iyi saklanmış yazın sırlarından biri. No Lease on Life Joyce'un Ulysses (bir adam, bir gün, bir şehir) için duyduğu kibirli gururla oynuyor ve bir sonraki takvim günü başlıyor. Karakteri Elizabeth, New York'ta bir tam gün boyunca aşk ve hüsran ile pazarlık ediyor. Şehre gelen her ziyaretçiye girişinda bu kitap verilmeli. Aslında pek bir şey olmuyor yine de bunu fark etmeyeceksiniz.

2666, Roberto Bolano

Bolano, bir grup akademisyenin yaramaz davranışları, birbirlerine aşık olup birbirlerinden ve konularından soğumalarıyla başlayan kaybetmenin öz bir tarihini sunuyor. Roman ustalıklı, iç karartıcı ve şiddetle delik deşik (dikkat edin).

The Danzşg Triology*, Gunter Grass (Danzig Üçlemesi)

Gunter Grass'ın Teneke Trampet'ini de içeren Danzig Üçlemesindeki bu romanlar, Bolano gibi, kişisel ve siyasi tarihi haritalandıran tekil projeler. "


*Danzig Üçlemesi Teneke Trampet (1959), Kedi ve Fare (1961) ve Köpek Yılları (1963) adlı kitaplardan oluşur. Yazarın doğduğu şehir olan Danzig'in Polonya'ya katılmasıyla sonuçlanan savaş dönemini konu alır.


Sunum & Çeviri: BA
Kaynak: Old Joe The University of Birmingham's Alumni Magazine, Bahar 2014, sy. 11.


9 Haziran 2013 Pazar

En Sevdiğim Yazarlar

Şimdiye kadar yazarların en sevdiği kitapları, yazarları yazdım burada; listesi yazının altında. Pinuccia, blogunda yazdığı en sevdiği yazarlar yazısında Kitap Notları'na da bir pas atınca direniş nedeniyle yazı çok gecikse de bu sefer es geçemedim.  Diğer bloglar gibi on yazarlık bir liste çıkaramam ama işte bunlar da benim sevdiklerim:
  1. John Steinbeck:
    Steinbeck bana okumayı sevdirmiş yazardır. Onu John Ernst Steinbeck, Jr. başlıklı yazımda uzun uzun anlattım. Steinbeck'in sıradan insanların hikayesini, hayat mücadelesini doğal, sade ve derine işleyen üslubuyla anlatmasını beğeniyorum. Doğaya ve insanın doğayla ilişkisine eserlerinde verdiği yer ve onu anlatış şekli de beni hep etkilemiştir.
    Steinbeck'in yıllar içinde Fareler ve İnsanlar, İnci, Sardalya Sokağı, Alev, Cennetin Doğusu, Al Midilli, Bitmeyen Kavga, Yukarı Mahalle kitaplarını okudum. Cennetin Doğusu en sevdiğim kitaplar listesinin de başındadır.

  2. Ursula Le Guin:
    Le Guin'in Mülksüzler'i bir klasiktir kanımca. Ben de haklı övgülerin sahibi kitabı okuyarak onunla tanıştım. Yaratıcılığı, düş gücümü kamçılayışı, anarşizm, toplumsal cinsiyet, taoizm esintileri, eleştirel ama yapıcı tavrı, kurgudaki ustalığı beni hayran bıraktı. Daha sonra Yerdeniz Öyküleri ve Rüyanın Öte Yakası'nı okudum. En son Le Guin'in bir diğer baş yapıtı Karanlığın Sol Eli'ni orjinalinden okurken talihsizlikle yarım bıraktım, daha sonra aklımı daha çok vererek okumak üzere. Le Guin ne yazsa beğenerek okurum diye düşünüyorum. Sanırım bir yazarın favori yazar sıfatını kazanmasının en büyük kriteri budur. (Burada da Le Guin hakkında yazmak istiyorum ama şimdiye kadar hazırladığım taslaklar hiç yeterince iyi olmadı.)

  3. Sabahattin Ali
    İnsan bir yazarın kitaplarına hayran olursa yazarını da sever. Oysa burada biraz tersinden bir durum var. Ben Sabahattin Ali'nin kendisini kitaplarından fazla seviyorum. İçimizdeki Şeytan ve Kürk Mantolu Madonna romanlarını severek okudum. İnsan ruhunun garip, puslu, gri alanlarını anlatışını, ama en çok da anlatış tarzını... Üslubuna hayranlığımı anlatmak için Sabahattin Ali ve Ben başlıklı yazımdan alıntılamak en iyisi:
    Yalnız her gece bazı yerlerini tekrar ederek saatlerce okumamda Sabahattin Ali'nin dilinin, anlatımının neredeyse elle tutulacak lezzetinin etkisi büyüktü sanıyorum. Hem su gibi okunan hem de şarap gibi tesir eden bir şeydi.
    Bu Sabahattin Ali'nin duruşu, yaptıkları ve yaşadıklarıyla da birleşince onu sevmekten başka seçeneğim kalmıyor. Onun da her kitabını severek okurum diye düşünüyorum. Bunu Sırça Köşk'le test etmek isteğindeyim.
    Gördüğünüz gibi birinin en sevdiğim yazar olması için kitaplarının da ilk üçümde olmasına gerek yok.  Aynı şekilde çok sevdiğim bazı kitapların yazarları da "ne yazsa okurum" kategorisinde değil ama Yüz Yıllık Yalnızlık, Körlük gibi bazı kitapları da gerçekten çok seviyorum. Bir de en sevdiğim kitaplar hakkında pas gelirse onu da yazarım. O zaman kadar aşağıdaki yazarların sevdiği kitaplara göz atabilirsiniz.