1962, New York Kaynak: corbisimages.com |
1962, New York Kaynak: corbisimages.com |
Sanırım öyleydi ki ona ulaşmak, onu hissetmek için hayat hikayesini okumama, fotoğraflarına bakmama, hakkında yazılanları okuyup yer aldığı programları izlememe gerek yoktu. Çünkü onun hayatı, kişisel tecrübeleri, ailesi, aralarında yaşayıp sevdiği insanlar, düşünceleri, değerleri, hissettikleri, her şeyi kitaplarında. Romanlarına konu olan mevsimlik işçiler, fakir köylüler, evsizler, meraklı çocuklar, yeni topraklara göç eden aileler, toprağa ağaç gibi kök salmış insanlar Steinbeck'in insanları. O onlardan biri. Onlar gibi yokluk çekmiş, ırgatlık yapmış, göçmüş, okumuş ama yarıda bırakmış, karavanına atlayıp kitaplarında bir şehir rehberi detayında işlediği Kaliforniya vadisini dolaşmış, dereden laboratuarlara satmak için kurbağa toplamış, cepheye gitmiş, Soğuk Savaş ABD'sinde sosyalist damgası yemekten korkmayıp işçilerin hakkını savunmuş, ABD başkanına danışmanlık yapmış hepsini de yazmış. Hiçbir yerde yazmayan ama her gün her yerde yaşanan hayat mücadelesini ve sıradan insanların mucizelerini yazmış.
John Steinbeck kız kardeşi Mary ile al midilli "Jill"in üstünde,
1909, Salinas, Kaliforniya.
Kaynak: as.sjsu.edu/steinbeck/index.jsp
|
Sert bakışlı, mütevazı ve fotoğraflarının dörtte üçü sigaralı olan bu adam, 27 Şubat 1902'de muhasebeci bir baba ve edebiyat sever bir annenin çocuğu, Mary'nin ağabeyi, Esther ve Elisabeth'in kardeşi olarak dünyaya gelmiş. Çocukluğunu Kral Arthur'un efsanelerini okuyarak ve yaz aylarında çiftliklerde çalışarak geçirmiş. 14 yaşında yazar olmaya karar vermiş ama önce 5 yıl Standford Üniversitesi'nde ilgisini çeken dersleri alarak ama diploma almayı kafasına takmayarak okumuş. Bu dönemde bir laboratuarda asistanlık yapmış, New York'u tanımış ve yazdıklarını yayınlatamayınca Kaliforniya'ya geri dönmüş.
1930'da ilk eşi Carol ile evlenmiş. Büyük Buhran döneminde ailesinin desteğiyle tam zamanlı yazmaya başlamış. İlk dikkat çekici kitabı Tortilla Flat 1935'te basılmış. Sonraki birkaç yıl ise Bitmeyen Kavga, Gazap Üzümleri ve Fareler ve İnsanlar gibi üst üste başarılı romanlar getirmiş. Birçok eyalette yasaklanıp toplatılan Gazap Üzümleri 1940 yılında kurgu dalında Pulitzer Ödülünü kazanmış. 1941'de evliliği çatırdamaya başlarken yakın dostu Ed ile Kaliforniya Körfezi'ni bir karavanla dolaşmış. Daha sonra bu deneyim ona Sea of Cortez kitaplarını yazdırmış.
1942'de boşanmış ve aynı ay Gwyndolyn ile evlenmiş. 1943 yılında İkinci Dünya Savaşı'nda savaş muhabirliği yapmaya başlamış. Ay Battı ve Bombs Away gibi savaş temalı kitaplarına bakarak İkinci Dünya Savaşı'yla daha önceden ilgilenmeye başladığı söylenebilir. Akdenizdeki bu görevinde yaralanınca 1944 yılında görevinden ayrılarak ülkesine dönmüş. Bir Savaş Vardı ise bu döneminin sonucu olarak ortaya çıkmış. Aynı yıl büyük oğlu Thom doğmuş; 1946'da da John Steinbecklerin dördüncüsü.
Oğullaıyla birlikte; soldaki Thom, sağdaki John. 1954, Paris.
Kaynak: content.cdlib.org
|
1947 yılında Soviet Devrimi'nden sonra batılıların Soviet bölgesine yaptıkları ilk kültürel ziyaretlere katılmış; Batum, Tiflis, Moskova, Stalingrad ve Kiev'e gitmiş. (Bu döneme ait Robert Capa fotoğrafları) Bu tecrübenin de sonucu A Russian Journal olmuş. 1948'in Mayıs'ında romanlarında sık sık rol verdiği (Fareler ve İnsanlar'da Slim, Cennetin Doğusu'nda Lee, Gazap Üzümleri'nde Casy...), yakın dostu Ed'in ölmesi ve eşi Gwyn'in boşanma kararı alması John'u derin bir depresyona sokmuş. 1948 yılında "American Academy of Arts and Letters" üyeliğine seçilmişse de 1940'ların sonunda bir daha eski günlerine geri dönemeyeceği, Gazap Üzümleri'nin üzerine çıkacak bir eser veremeyeceği konuşuluyormuş.
Kaynak: digitalgallery.nypl.org |
Kaynak: digitalgallery.nypl.org |
1950'de ölünceye kadar evli kalacağı üçüncü eşi Elaine ile evlenmiş ve yeni kitabının hazırlıklarına başlamış. 1952 yılında yayınlanan Cennetin Doğusu edebiyat dünyasını sarsmış; Steinbeck kendisinin de "the big one" (büyük olan) dediği, belki de kariyerinin en yetkin eserini vermiş. 1960 yılında ise kanişi Charley ile yine karavana atlayıp üç ay boyunca ABD'yi dolaşmaya başlamış. Oğlu Thom'a göre babası ölmekte olduğunu biliyormuş ve uzakta kalan gençliğine dönmek, son kez köklerine ziyaret etmek ve Amerika'yı görmek istemiş.
Bu dönemini Travels with Charley kitabında anlatmış. Steinbeck'in yüzünü iyice Amerika'ya döndüğü bu dönemde siyasi yönünün daha görünürlük kazanması şaşırtıcı değil. 1950'lerde Demokrat Parti başkan adayı olmuş ve Birleşmiş Milletler'in kuruluşunda çalışmış siyasetçi ve diplomat Adlai Stevenson'a arkadaşı olarak danışmanlık yapmış olan Steinbeck, 1962-63 yılları arasında Demokrat Başkan John F. Kennedy'nin de Rusya nezdinde kültür büyükelçiliğini yapmış.
Steinbeck Nobel Ödülünü kazandıktan sonra "Ustaların Buluşması" çerçevesinde
Lenin Ödülü sahibi Martiros Saryan'a poz veriyor. 1963, Moskova.
Kaynak: chagalov.tumblr.com
|
Steinbeck'in güçlü ve etkili edebiyatının bir kanıtı olarak 10 Aralık 1962 tarihinde Nobel Edebiyat Ödülünü alması Akademi tarafından şöyle açıklanmış: İsveç Akademisi bu ödülü John Steinbeck'e gerçekçi olduğu kadar hayal gücü de içeren, sempatik mizahı ve keskin sosyal kavrayışıyla seçkinleşen yazıları nedeniyle vermektedir. Steinbeck ise bu ödülü hak edip etmediği sorulduğunda alçak gönüllü bir şekilde "Açık yüreklilikle, hayır." cevabını vermiş. Bu ödülü ABD Kongresi Kütüphanesi Amerikan Edebiyatı Fahri Danışmanlığı (1963) takip etmiş.
Steinbeck'in Nobel Ödülü Töreni'ndeki konuşması.
Sosyal ve politik konularda her zaman aktif olan Steinbeck'in en yoğun şekilde siyasetle ilgilendiği dönem Nobel Ödülü sonrası yukarıda bahsettiğimiz Kennedy dönemi ve ardından iki dönem üst üste seçilen diğer Demokrat Başkan Lyndon Johnson dönemiymiş. Johnson'ın seçim kampanyası için resmi biyografisini hazırlayan Steinbeck, adaylığı kabul konuşması dahil birçok önemli konuşmayı kaleme almış. Emeği karşılığı para almamış. Çalışmalarında kendi değerlerini, siyasi görüşlerini, benimsediği politik tutumu da yansıtan Steinbeck başkana iletişim konusunda danışmanlık da yapmış.
Beyaz Saray'da "kırmızı halı" muamelesi gören, başkan ailesinden sayılan, başkan için danışmanlık yaptığı zamanlarda bulunduğu şehirden özel uçakla aldırılan, Beyaz Saray'da konakladıkları gecelerde Johnsonların odasına en yakın odada kalan Steinbeck ve ailesi ile Johnsonlar arasında özel bir dostluk ve güçlü bir siyasi ittifak kurulmuş. Steinbeck 1964 yılında "Presidential Medal for Freedom"ı (Başkanlık Özgürlük Madalyası) almış. Denebilir ki bu dönem Steinbeck'in Amerika siyaseti üzerine düşüncelerin işleme ve toparla açısından verimli olmuş. Bunun en önemli meyvesi ise ölümünden önce (1966) basılan son kitabı olan Amerika ve Amerikalılar kitabıymış. Aynı yıl Ulusal Sanatlar Konseyi üyeliğine de getirilmiş.
Steinbeck, oğlu John (20) Vietnam Şavaşı'na gitmeden önce
danışmanlığını yaptığı aile dostu Başkan Lyndon Johnson
ile oval ofiste görüşürken.
16 Mayıs 1966, Vaşington Kaynak: wikipedia.com
|
1968'e gelindiğinde Steinbeck zamanının dolduğunu hissediyormuş. Doktoruna yazdığı bir mekupta artık fiziki durumunun hayatta kalmasına izin vermeyeceğini iliklerinde hissettiğini yazmış. Sayılı fotoğrafında sigara içmeyen (İlk fotoğrafında boynunda belli belirsiz görülen ipin ucunda süslü bir çakmak var!) Steinbeck 20 Aralık 1968 tarihinde bir kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiş. Vasiyeti doğrultusunda yakılmış ve külleri Salinas, Kaliforniya'daki, ebeveynlerinin de yattığı aile mezarlığına gömülmüş...2004'te eşi Elain de öyle.
Bu büyük yazardan kalan, listesi aşağıdaki eserlere sayısız kısa öykü, senaryo ve romanlarından yapılan onlarca sinema uyarlamasını da eklemek gerek. Hatta bu uyarlamalardan bir tanesi de 1962 yapımı 'İkimize Bir Dünya' adlı Türk filmi.
Özetle;
Steinbeck, insanın ne kadar sıradan, sıradan insanların ne kadar önemli, önemli şeylerin ne kadar küçük olduğunu anlatan kitaplarında insanın hem en büyük felaket hem de tek umut olduğunu söyleyen; doğayı, toprağı ve canlıları sonsuz kere yücelten bir ses.
Bugün de onun doğum günü. İyi ki doğdun John! İyi ki yazdın!
Kitap Listesi:
Özetle;
Steinbeck, insanın ne kadar sıradan, sıradan insanların ne kadar önemli, önemli şeylerin ne kadar küçük olduğunu anlatan kitaplarında insanın hem en büyük felaket hem de tek umut olduğunu söyleyen; doğayı, toprağı ve canlıları sonsuz kere yücelten bir ses.
Bugün de onun doğum günü. İyi ki doğdun John! İyi ki yazdın!
Kitap Listesi:
- Cup of Gold (1927) Altın Kupa
- The Pastures of Heaven (1932) Cennet Çayırları
- The Red Pony (1933) Al Midilli
- To a God Unknown (1933) Bilinmeyen Bir Tanrıya
- Tortilla Flat (1935) Tortilla Flat (Yukarı Mahalle)
- In Dubious Battle (1936) Bitmeyen Kavga
- Of Mice and Men (1937) Fareler ve İnsanlar
- The Long Valley (1938)
- The Grapes of Wrath (1939) Gazap Üzümleri
- The Forgotten Village (1941)
- Sea of Cortez: A Leisurely Journal of Travel and Research (1941)
- The Moon Is Down (1942) Ay Battı
- Bombs Away: The Story of a Bomber Team (1942)
- Cannery Row (1945) Sardalya Sokağı
- The Wayward Bus (1947) Tutku Otobüsü
- The Pearl (1947) İnci
- A Russian Journal (1948)
- Burning Bright (1950) Alev
- The Log from the Sea of Cortez (1951)
- East of Eden (1952) Cennetin Doğusu
- Sweet Thursday (1954) Tatlı Perşembe
- The Short Reign of Pippin IV: A Fabrication (1957) Kısa Süren Saltanat
- Once There Was A War (1958) Bir Savaş Vardı
- The Winter of Our Discontent (1961) Mutsuzluğumuzun Kışı
- Travels with Charley: In Search of America (1962)
- America and Americans (1966) Amerika ve Amerikalılar
- Journal of a Novel: The East of Eden Letters (1969)
- Viva Zapata! (1975) Viva Zapata
- The Acts of King Arthur and His Noble Knights (1976)
- Working Days: The Journals of The Grapes of Wrath (1989)
- Steinbeck in Vietnam: Dispatches from the War (2012), Thomas E. Barden (Editor)
fareler ve insanların bir de filmini seyretmeni tavsiye ederim..
YanıtlaSilneden olmasın :)
SilBu yazımdan alıntı yapılıp yazıma link verilmesi ayrıca hoşuma gitti:)
YanıtlaSilhttp://niftiyevibrahim.blogspot.com/2012/02/john-steinbeck-moon-is-down-ay-batt.html
Harika bir yazıydı, elinize sağlık, ben de Steinbeck'in bir kaç kitabını okumuştum, özellikle Fareler ve İnsanları'ı çok severim. Keisnlikle sıradışı bir yazar, hayatı da sıradışı. Gazap Üzümleri'nin gazetede çıkan tanıtım yazısı da çok güzelmiş. İnsanların sıradanlığından sıradışı eserler çıkarması bence çok etkileyici.
YanıtlaSilTeşekkür ederim güzel yorumunuz için. Annemin elinden kapıp Bitmeyen Kavga'yı bitirebilirsem onun hakkında da bir yazı yazmak istiyorum. Ailecek seviyoruz Steinbeck'i :)
Sil