14 Haziran 2016 Salı

The Secret Life of Bletchley Park


Bir pazar sabahı miskince oturmuş çayın demlenmesini ve ekmek almak için dışarı çıkan kahraman kişinin dönmesini bekliyordum. Hafta içi manasız yere (bkz. ders çalışmak yerine yapılan saçma hareketler) 2016 yılında oturup 2014 Oscar Töreni'ni izlemiştim. Oradan aklımda kalan filmleri Youtube'a yazmaya başladım. Bir baktım ki The Imitation Game'in ''full hd'' karşımda. Gerçek hikayelere bayıldığım için İngiltere'nin II. Dünya Savaşı sırasında Enigma başta olmak üzere düşman kriptolarını kırmak için oluşturulmuş merkezi Bletchley Park'ta Alan Turing'in yaptıklarını ve eşcinselliğinin ortaya çıkışıyla başına gelenleri anlatan bu filmi de izlemeye başladım.

Film bitince fark ettim ki Bletchley Park'ı anlatan bir kitap almış neredeyse bir yıl önce. Filmi zevkle izlesem de bazı gerçekçi olmayan noktalar dikkatimi çekmişti. Ardından izlediğim yorumlar da filmin olayı çarpıttığını söylüyordu. Ben de Alman ve Japonların kriptolu mesajları nasıl çözüldü, düşünen makinelerin temeli nasıl atıldı, ortam nasıldı gibi soruların cevabını bulmak için Sinclair McKay'in The Secret Life of Bletchley Park adlı kitabını okumaya başladım.

Kitap 24 kısa bölümden oluşuyor. Bazı bölümler Bletchley Park'ın nasıl kurulduğu, ilk çalışanların nasıl seçildiği ile ilgili. Sonraki bölümler hem biraz kronolojik gelişmeleri anlatıyor hem de Bletchley Park'taki sosyal ve kültürel hayat, Bletchley Park'ın savaşa etkisi, İngiliz şifre çözücülerin müttefiklere bakış açısı gibi konulara değiniyor. Son bölümler ise savaşın bitişi, Bletchley Park çalışanlarının barış zamanı hayatlarına geçişi ve Bletchley Park'ın geride bıraktığı miras meselelerini ele alıyor. 

McKay kitabı yazarken sık sık eski Park çalışanlarının ifadelerine başvuruyor. Anlatım  çoğu zaman ''Gazi X o günleri şöyle anlatıyor. Şimdi de Lady Y ise bakın ne diyor...'' şeklinde devam ediyor. Kitapta şifre çözümüne veya üretilen teknolojiye dair en ufak teknik bilgi verilmiyor. Sanki yazar o işi hiç anlamamış, anlamaya da hiç zahmet edememiş gibi söz o noktaya geldiğinde ''son derece zor şifreler'', ''karmaşık hesaplamalar ve titiz çalışma'' gibi genel geçer sözlerle konuyu geçiştiriyor. 

Ayrıca sık sık Bletchley Park'ın Alman Enigması'nı çözmesinin II. Dünya Savaşı'nı 2 yıl kısalttığı söylense de pek başka bir değerlendirme yapılmıyor. Mesela diğer ülkeler şifre kırma konusunda ne gibi çalışmalar yapıyordu, Bletchley Park onlara kıyasla ne açılardan üstündü gibi konulardan hiç bahsedilmiyor. Genelde anektotlara dayanan kitap Bletchley Park'ın magazini gibi de diyebiliriz.

Kitabın analitik bir yapısı olmaması bölümler içinde konuların bazen dağılmasına bazen de kitap boyunca aynı şeylerin tekrar tekrar anlatılmasına neden olmuş. Dili kolay anlaşılır olsa da bu nedenle ve kitapta beklediklerimi bulamamanın da etkisiyle kitabı okumakta çok zorlandım. 322 sayfalık kitabı 2 ayda bitirebildim.

Özetle Sinclair McKay'in The Secret Life of Bletchley Park'ı çok ilginç bir konuyu işliyor, enteresan estantaneler sunuyor. Yalnız kitabın zaman zaman tekrara düşmesi, teknik ve tarihi analizden yoksun oluşu, bu açıdan Bletchley Park magazininden öteye gidememesi hayal kırıklığı yaratıyor.