6 Kasım 2012 Salı

İşletmeye Giriş

İşletme disiplinine hep mesafeli olmuşumdur. Özellikle benim okuduğum üniversitede işletme "Dört yıl boyunca ne okutuluyor?"; endüstri mühendisliği "Neden mühendislik okumayı düşünmedin?" sorularıyla karşılanıyordu. Kendi bölümümden sıkıldığım ve başka bölümlerden ders alan interdisipliner insanlara özendiğim için bir kere işletme bölümünden ders almaya kalkmıştım. İlk derste hocanın sürekli parlak fikirler bulmamız gerektiğinden bahsedip sonra da saçma sapan şeyleri parlak fikir örneği olarak anlatması bir daha o derse uğramamama neden olmuştu. (İşletmeyle üç saatlik maceram böyle başladı ve bitti sanıyordum.)

Bir kere de bedava yiyeceğin büyüsüne kapılıp topluluk toplantısına gitmiştim. O gün her zaman paraya yakın olmak gerektiğini anladım. Nitekim para mumu sadece dibine ışık veriyor, ikram müthişti. Yalnız memur çocuklarının Ayn Rand'ın kitabından fırlamışlar gibi dolaşmalarını da garipsemedim değil. Bir de toplulukta ancak işletme öğrencileri ''yönetici'' olabiliyordu. (Öğrenci topluluklarına zaten hiç ısınamadım, hele bu zübbeliğe hiç dayanamadım.)

Sonuçta, işletme disiplini (ki aşağıda inceleyeceğim iki kitapta da zaman zaman "bilim" denerek hata yapılmıştır) bana hep bir akademik uğraştan çok, bir meslek edindirme müfredatı gibi görünmüş ve hiç ilgimi çekmemişti.

Kader ağlarını ördü ve bu sefer ilkinden kat kat uzun süreli bir macera yaşadım işletmeyle. İşte macerama yol arkadaşı olan kitaplar: Modern İşletmecilik, Genel İşletme, Genel İşletmecilik Bilgileri.

Modern İşletmecilik - İsmet Mucuk


İnternette yaptığım araştırmadan anladığım bu kitap Türkçe eğitim veren neredeyse bütün işletme bölümlerinin ilk senesinde okutuluyor. Sırasıyla işletme disiplininin tarihi, temel kavramları, işletmenin amaçları, kurulması ve büyümesi, sonra da işletmenin fonksiyonları olan ve lisans programlarında ilerleyen sınıflarda hepsi birer ders olarak verilen yönetim, üretim, pazarlama, finans, insan kaynakları ve halkla ilişkiler ile araştırma-geliştirme ve karar alma süreçleri bölümlerinden oluşuyor.

Ben resmimi gördüğünüz 15. baskısını okudum (en son 17. baskısı yapılmış). Giriş seviyesinde olduğu ve genel konular barındırdığı için anlamak çok kolay, kitabın anlatımı da tekrarlar ve örneklerle gayet açıklayıcı. Elbette bir nevi "özet" kitap olmanın handikaplarını da barındırmıyor değil. Bu okuduğum diğer işletme kitapları için de geçerli. Bazen birçok anahtar kelime arka arkaya sıralanıp "... gibi unsurları göz önünde bulundurmak gerekir" gibi cümleler kurulmuş. Bu unsurlar neden ve nasıl gözönüne alınır açıklan(a)mamış. Öte yandan bazı yerlerde de bir kavramı anlatmak için Türkiye'den örnek verelim derken birkaç paragraf kullanılmış. Kısacası giriş kitaplarından en önemli şey olan açıklayıcılık için gerekli detay ve giriş aşamasında gerek olmayan detay arasındaki hassas denge mükemmel değil.

Mucuk'un pazarlamayla ilgili kitabı da var, bu konuda uzmanlaşmış bir akademisyen. Kitabın da pazarlama bölümü belki de en iyi kısmı. Finans bölümü ise genel olarak zayıf. Bu bölüm zaten içerdiği sayısız formül ve oran ve matematik ve terimle özetlenmesi en zor konuyu işliyor. Hal böyle olunca da özet yapalım derken içerikten çalınabiliyor. Yalnız Genel İşletme ve Genel İşletmecilik Bilgileri kitaplarıyla kıyasladığımda ikisinden de zayıf bir finans bölümüne sahip.

15. baskısında bile "bir çok" yazım hatası bulunması ise hem olumsuz hem de maalesef kitapların çoğunda bulunan sıradan bir kusur. Açıkçası verimlilikten, bir yöneticide olması gereken üstün özelliklerden, kalite ve standartlardan bahseden kitaplarda böyle hatalar görmek komik.

Genel İşletme - AÖF

Bu kitap Açık Öğretim Fakültesi tarafından bir komisyona hazırlatılmış. Komisyon üyeleri uzmanlaştıkları alanlarla ilgili bölümleri yazmışlar. Kitap genel olarak Modern İşletmeclik kitabındaki sırayı takip ediyor ama 19 üniteden oluşan kitapta iş ahlakı ve toplumsal sorumluluk, muhasebe, finansal kurumlar ve uluslararası işletmeler başlıklarını taşıyan farklı bölümler de var.   (Ben 2008 yılındaki 8. baskıyı okudum.) Ünite sayısının çokluğu gözünüzü korkutmasın. Kitap gerçekten de bir öğrencinin kendi kendine çalışabileceği şekilde tasarlanmış ve bu yüzden 10-15 sayfalık bölümler halinde yazılmış.  Her bölüm bir örnek olay ile başlıyor, özet ve 10'ar soruluk testle bitiyor. Sayfalar resimlerle ve şekillerle dolu. Özellikle uzun süre masa başında oturamayanlara, sıkılanlara tavsiye ederim.

AÖF kitapları özellikle bir konuya yeni başlayacaklara çok öneriliyor. Yukarıda anlattığım yapısının da bunda etkisi olsa da esas nedeni konuların gerçekten en baştan ve tane tane anlatılması. Öte yandan ben Genel İşletme kitabını biraz fazla özet buldum. Muhasebe konusuna bir bölüm ayırmaları hoşuma gitti ama finans ve işletme iktisadı gibi konular bence yeterince işlenmemiş. Özellikle de işletme bilgi sistemi gibi aslında bir giriş kitabında olmasa da olur konulara ünite ayrılması bu eksiği iyice gözüme soktu. 

Diğer yandan her hoca ayrı bir bölümü yazmış olmasına rağmen bütünlük çok iyi. Bu tip parça işlerin birleştirilmesinin ne kadar zor olduğunu bizzat tecrübe ettiğimden bu husus dikkatimi çekti. Yalnız bu kadar insanın bu kadar çok imlâ hatasını gözden kaçırması da dikkatimden kaçmadı. 

Küçük bir tüyo: Emin değilim ama AÖF kitapları sadece AÖF öğrencilerine satılıyor sanırım. Eğer kitabı edinmekte zorluk çekerseniz veya almadan önce biraz okumak isterseniz, interneti biraz karıştırın ben .pdf fomatında bulup onu okudum ;)

Genel İşletmecilik Bilgileri - Halil Can, Doğan Tuncer, Doğan Yaşar Ayhan

Baştan söyleyeyim bu kitabın hepsini okumaya fırsatım olmadı. Henüz sadece pazarlama, üretim ve finans bölümlerini okudum. Okuduğum kadarıyla bazı fazla bulduğum şeyler olsa da beğendim. Özellikle finans bölümü bu üç kitap arasında en iyisi. En azından basit de olsa finansal oranlara birer örnek veriliyor ve sadece finansal oranlardan değil kısa ve uzun vadeli finansmandan, firmanın değerinden ve kaynağına göre sermayenin maliyetinden de bahsediliyor. Üretimde de basit sayısal örnekler var.

Bunlar dışında kitap Modern İşletmecilik kitabıyla hemen hemen aynı sırayla benzer konuları kapsıyor. Genel İşletme kitabındaki gibi muhasebe, iş ahlakı gibi bölümler yok. Diğer kitaplara göre daha doyurucu, giriş kitabı olmanın hafifliği ve öğreticiliği güzel dengelemiş buldum. Ancak denge konular arasındaki dağılım sırasında bozulmuş gibi geldi. 465 sayfalık kitabın (resimdeki baskı için değil de 2003 yılında yapılmış olan 14. baskı için konuşuyorum) 256 sayfasının işletme kavramına ve yönetime ayrılmış olması şaşırtıcı. Kendimce bunun açıklamasını yazarların yönetim konusunda çalıştığı ve herkesin iyi bildiği konuda konuşmayı sevmesi gibi hocaların da yönetim ile işletme unsurlarını yaza yaza bitiremediği şeklinde yaptım.


Üç kitabı yan yana koyduğumda dikkatimi çeken iki şey oldu. Birincisi işletme disiplininden ''bilim'' diye bahsetmeleri. Sosyal bilimler kulağa hoş gelse de önümüze gelene bilim diyemeyiz. Hele de bilgi için bilgi değil de kapitalist iş çevrelerinin ihtiyacına yönelik bilgi üreten bir yapıya hiç diyemeyiz. Disiplin diye de bir şey var ve kötü bir şey değil.

İkinci konu da üç kitap da ana hatlarıyla işletmeciliği anlatma iddiasında olmasına rağmen bazen insanı aynı şeyden mi bahsediyorlar diye şüpheye düşürecek kadar farklı şeyler anlatmaları. Mesela bir kitap işletmenin yerinin ''en az maliyet''e göre seçildiğini, diğeri ise seçimde ''en yüksek fayda ve kar''ın göz önüne alındığını anlatıyor. Diğer bir örnekte de üretim hattının yerleşimine göre (diğerinde ise bu ürünün izlediği yol diye geçiyor) sınıflamaya giderken biri sürece göre yerleşim, ürüne göre yerleşim ve  sabit yerleşimden bahsederken diğeri akıcı üretimden, atölye sisteminden ve yerinde üretimden bahsediyor. Çeşitlilik iyidir ama bu kadarı da biraz fazla sanki.

Peki maceramın sonu ne oldu? Efendim hala işletmeyi bir meslek müfredatı görüyorum, "işletme kolaydır" savına da ne eskisinden bir adım uzağım ne de yakın. Yalnız her cümleye hakim olan verimlilik ve kârlılık içimi şişirdi. Sonuç olarak şunu anladım ki her cümeleye "en karlı ve verimli şekilde" ibaresi eklense olur, o derece!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Söyleyecek sözü olanlara bayılırım! :)