Evet, hava pek güzeldi. |
Bugün (23 Mart 2012) Ankara 6. Kitap Fuarı başladı. İlk
günden gittim tabi. İçten içe hayal kırıklığına uğrayacağımı biliyordum.
Korktuklarım da başıma geldi. Yine de kitaplar güzel şeyler, onun içinde olduğu
yer kötü olmuyor bunu anladım. İşte bazı gözlemler ve fuarı ziyaret etmek
isteyeceklere yararlı bilgiler.
Ø
Fuarda pek ziyaretçi yoktu. Sanıyorum fuar ve
stant görevlileri ile ziyaretçi sayısı aynıydı. Fuarın ilk günüydü, mesai
saatiydi gibi gerekçeler bulunabilir elbette. Yine de fuarın 3 gün öncesine
kadar hiç duyurulmadığı, fuarla ilgili bir internet sitesinin dahi bulunmadığı
gerçeğini değiştiremeyiz. Bugün gitmemin bir nedeni de fuar etkinlikleri
hakkında bilgi toplamaktı. Hangi çağda yaşıyoruz da fuar programını böyle gidip
fuar kapısından alıyoruz? Gizli saklı bir fuar yapmaya kalksalar şu
tavırlarından çok değişik bir tutum almalarına gerek yok açıkçası. Tüm bunların
ışığında iddia ediyorum ki fuara ilişkin en geniş kapsamlı bilgiyi bu sayfada
bulacaksınız! J Buyrun,
imza günleri ve söyleşi/konferans programı işte burada!
23 Mart - 30 Mart tarihleri arasındaki imza günleri
Resmin üzerine tıklayıp büyütürseniz, rahatça okuyabilirsiniz.
|
31 Mart - 1 Nisan tarihleri arasındaki imza günleri ve
söyleşi/konferans programı
|
Ø
Fuar yayınevlerinden çok kitap dükkânlarının ve
dağıtımcıların katılımıyla gerçekleşiyor. Bunun birçok eksi tarafı var. Birincisi
fuara katılanlar yayıncılığı içerik açısından değil de kâr-zarar hesabı
penceresinden görenler olunca ticari kitaplardan geçilmez bir hal almış. Son
birkaç aydır çok satan ne ise her stantta yığın yığın onlar var: Şah Mat, Küçük
Mucizeler Dükkânı, İskender, Hürrem Sultan, Od, şu vampirli seri ve diğerleri. Tabi
bunlar da olacak ama her stantta, çoğunlukla bunların olması saçma değil mi?
Fuara gelenler belli ki kitap meraklıları. Yani bu kitapları zaten biliyorlar;
ya okudular ya da okumak istemediklerine karar verdiler. İçlerinden hiçbirinin “Ah
ben de bu kitabı arıyordum ama bulamıyordum”, “Almak istiyordum ama zaman
bulamamıştım” ya da “Aa böyle bir kitap mı varmış ne güzel!?” demeyeceğine
eminim. Bu kitapların satılacağını biliyorum ama stant sahiplerinin sandığı
kadar satılmayacağını da biliyorum.
Ø
Satışlar beklenenin altında kalırsa bunun bir
nedeni de fiyat politikası olacak. İndirim oranı yaklaşık %20. Fena bir oran sayılmaz ama benim gibi
internetten alışveriş yapanlar veya Zafer Kitapçılar Çarşısı’na gidenler için bu
indirimin fazla bir cazibesi yok. İnsan az bulunan bir kitabı etiket fiyatından
fazlasına bile satın alır ama stantların harcıâlem kitaplarla dolu olduğu
düşünülürse (bu kitapları indirimli bulmak da kolay olduğundan) % 20 az. Misâl, Şah Mat'ı %20 indirimle satmanın bir anlamı yok çünkü oturduğum caddenin başındaki markette bu kitap 9,90 tl. Pazarlıkta pek iyi değilimdir. Bu açığımı fuarın son günlerinde elindeki malı
satıp kurtulmak isteyen esnafın sabırsızlığıyla örtmeyi düşünüyorum. O yüzden birkaç
kitap ve stant belirledim ama bir şey satın almadım. Bir hafta sonra şansımı
deneyeceğim.
Ø
Yayıncıların doğrudan fuara katılmamasının
bundan daha olumsuz bir tarafı daha var. Eğer yukarıdaki imza günleri
programına baktıysanız anlamışsınızdır. İmza günlerinin kadrosu çok zayıf. En
flaş isimler Savaş Vural, Fisun Önal, Yakup Kepenek ve Cezmi Ersöz. Fena bir
okuyucu sayılmam aslında ama belki ben cahilimdir de diğer 100 ismi tanımıyorumdur,
olabilir. Yalnız imza günlerinin hep aynı 4-5 yayınevi tarafından
düzenlendiğine dikkat edince pek cahilliğime de sığınamıyorum. TÜYAP
fuarlarında Nazlı Eray’ı görüp ah buraya da gelse keşke demiştim. Sanıyorum
Doğan Kitap fuara katılmadığı için Eray da Ankaralı olmasına rağmen fuarda imza
günü düzenlememiş. Görseydim mutlu olacağım başka bir Ankaralı isim de Barış
Bıçakçı’ydı. Neyse bu fuarda da hiç imza gününe gitmemek varmış.
Ø
Ankara’nın yeni bir fuar alanına ihtiyacı var.
Ben o basık ve koridorlara ayrılmış binanın fuar için ne uygun ne de estetik
bir yer olduğunu düşünüyorum. Tamam belki istenen ve gereken modernizasyon hiç yapılmayacak ama kimse binanın bahçesindeki merdivenlerin çatlak ve kırık
olduğunu da mı görmüyor? Ya o metro ile bina arasındaki toprak yola ne demeli? En azından bunlara bir el atılabilir.
Ø
Çeşitlilik bahsettiğim gibi “çok satan”ların
gölgesinde kalmış biraz ama yine de küçük stantlarda farklı tarzlar (dini, milliyetçi,
çocuk, sol, fantezi…) var. Birkaç stantta puzzle ve ufak oyuncaklar da gördüm.
ÖSYM sınavları kategorisinden Karacan, Murat ve İhtiyaç’ı bulmak mümkün.
Ø
Bütün bunları okuyunca "Ne yani bu kadar mı kötü,
oldu alacak biz hiç gitmeyelim" diyebilirsiniz. Siz yine de gidin. Birkaç güzel
stant var mesela: Siyasal Kitabevi, Tan Kitabevi, Phoenix (buralarda farklı,
enteresan kitaplar var) ,Can Yayınları (e Can işte), Uykusuz (imza günü 31 Mart'ta diye bir dedikodu var), NTV Yayınları (az öz), Ekinoks (diğer dağıtımcılara göre
düzenli ve geniş yelpazeli)
NTV Yayınları'ndan Can Yayınları'na doğru, 23 Mart, Ankara |
Alacaklarım:
Venüs’ün Son Gecesi – Nazlı Eray (buldum)
Bizim Büyük Çaresizliğimiz – Barış Bıçakçı (buldum)
100 Soruda Ekonomi El Kitabı - Sadun Aren (bulabilirsem)
İlginç Bulduklarım:
Türlerin Kökeni/Manga-Charles Darwin (Tan
Kitabevi standı)
Burası Ankara (Phoenix standı)
Feminizm (Phoenix - bunu alabilirim aslında)
Feminizm (Phoenix - bunu alabilirim aslında)
Dinazorlar Atlası (Çocuk kitabıydı ama
hangi stantta gördüm unuttum.)
Fuar 1 Nisan'a kadar Atatürk Kültür Merkezi'nde devam edecek. 10.00-20.00 arasında ziyarete açık. Kitap güzel şey, o kadar çok kitabın olduğu bir yer de asla kötü olamıyor. İmkânınız varsa gidin, zevkinize göre bol bol alın. İyi okumalar!
Not: Birkaç 5-B öğrencisi sınıfça çıkardıkları şiir kitabını tanıtmak ve satmak için sırayla herkesi dolaşıyordu. Çok bilmişlerdi ve sesleri çok yüksekti. Bir süre aynı güzergahta dolaşmak zorunda kaldık. Eminim gelişimleri için bu yaptıkları faydalı bir şeydir ama benim çocuklarla aram pek iyi değil. İtici geldiler bana. Benle zaten konuşmuştunuz dedim, hemen inanıp gittiler.
31 Mart Fuar Ziyareti Notu
Not: Birkaç 5-B öğrencisi sınıfça çıkardıkları şiir kitabını tanıtmak ve satmak için sırayla herkesi dolaşıyordu. Çok bilmişlerdi ve sesleri çok yüksekti. Bir süre aynı güzergahta dolaşmak zorunda kaldık. Eminim gelişimleri için bu yaptıkları faydalı bir şeydir ama benim çocuklarla aram pek iyi değil. İtici geldiler bana. Benle zaten konuşmuştunuz dedim, hemen inanıp gittiler.
31 Mart Fuar Ziyareti Notu
Venüs'ün Son Gecesi - Nazlı Eray
Bizim Büyük Çaresizliğimiz - Barış Bıçakçı
Kadın Öykülerinde Ankara - Hazırlayan: Efnan Dervişoğlu
Feminizm - Gisela Notz
Burası Ankara - Kurthan Fişek
|
Ø Fuar bugün çok kalabalıktı. Phoenix Yayınları'ndan bir editör, arkadaşımın arkadaşı çıktı. Onunla sohbetimizden geçen seneki fuara göre ilginin fazla olduğunu, geçen sene hiç böyle bir gün yaşanmadığını öğrendim. Yalnız hafta içi bu seneki fuarda da durum bu kadar parlak değilmiş.
Ø Her köşede bir yazar vardı. Uykusuz'un imza günü söylentileri doğru çıktı. Üstelik stant bir hayli kalabalıktı.
Ø Fuarın sondan önceki günüydü bugün ama indirimlerde pek artış yoktu. Birkaç stantta paradan daha kıymetli olan zamanınıza yazık edebilecek "ucuz" romanlar vardı.
Ø Yukarıda *Sel standından nasıl bahsetmemişim bilmiyorum. Takdir edilecek şekilde %30 indirim yapıyorlardı. Oradan "Kadın Öykülerinde Ankara" adlı öykü derlemesini aldım. Ünlü kadın ve Ankaralı yazarların Ankara öyküleri var. Bu kitabın İstanbul, İzmir, Karadeniz, Avrupa ve Doğu versiyonları da bulunuyor. Bu kitabı tespit ederek almamı sağlayan 'panpa'ma teşekkürü borç bilirim :) (Sabitfikir de hediye geldi.)
Ø Ekinoks standından iki roman aldım: Nazlı Eray'ın son romanı "Venüs'ün Son Gecesi" (Merilyn'in sır dolu ölümüne ilişkin Ankara'dan Los Angeles'e uzanan esrarlı bir arayış...) ve Barış Bıçakçı'nın filme de uyarlanan "Bizim Büyük Çaresizliğimiz" adlı romanı (orta yaşlı iki dostun ve hayatlarına aniden giren genç kızın öyküsü). İki roman da Ankara'da geçiyor.
Ø Ankara serim burada son bulmadı. Kurthan Fişek'in Hürriyet-Ankara'da çıkan köşe yazılarının bir derlemesi olan "Burası Ankara"yı da aldım. Bir yazısını yolda okudum bile ve çok eğlendim.
Ø Aldığım son kitap Gisela Notz - "Feminizm" idi. Düşünce akımları serisinin ilk kitabıymış, kapitalizm, faşizm, sosyalizm gibi diğer -izm'ler yayına hazırlanıyormuş. Bir de neoliberalizm patlatmalarını dilerim. Şöyle David Harvey'nin "A Brief History of Neoliberalism" kitabı ayarında. İstiyorum çünkü neoliberalizmden bahseden çok, böyle tarih veya politika kitapları da var ama "Peki neoliberalizm nedir?" sorusuna verilen doyurucu bir cevap yok. Neyse bu konuyu çok uzattım, belki bir yazı da bunun hakkında yazarım.
Ø Yordam Yayınları'ndan çıkan ve daha önce Tan standında tespit ettiğim "Türlerin Kökeni" mangası bitmişti. Üzülsem mi sevinsem mi bilemedim.
Ø Kısacası Ankara Kitap Fuarı'ndan Ankaralı kitaplar aldım ve günün hasılasından çok memnunum. Elimdeki kitaplar bitse de bir an önce bunlara başlasam...
gerçekten bu konudaki en fazla açıklama bulduğum yer oldu burası.birkaç ay önce hiç mi yok ankarada fuar diyip aramış ve 1 tane dini kitap fuarı dışında bir şey bulamamıştım.2gün önce bu fuarı duyunca havalara uçmuştum ama ne yazık ki hevesim çok kısa sürdü ve büyük bir hayal kırıklığı yaşadım.sizin de bahsettiğiniz gibi hiç bir yerde program yoktu.program olmadığına göre kesin kötü bir fuar demiştim.anlattığınıza ve programa göre pek yanıldığımda söylenemez.
YanıtlaSilpaylaşımınız için teşekkürler
Ben de aynen başıma gelecekleri bile bile gittim :) Yine de kimsenin hevesini kırmak istemem. Kitap güzel şey. Bir uğrayın belki de benim göremediğim ilginç stantlar görürsünüz ;)
Sililla ki vardır alınacak şeyler ama kitap fuarı deyince hep o kıskandığım istanbul tüyap kitap fuarı gibi bir şey bekliyordum.dolu dolu programlar olsa sevdiğimiz yazarlar arasından tercihler yapmak zorunda kalsak çok daha güzel olurdu.ama yine de her şeye rağmen olması da güzel ilerleyen zamanlarda daha iyilerini de görmek için bir yerden başlanacak gecikmeli de olsa
Silben de bizim şehirdeki kitap fuarını dört gözle bekliyorum, inşallah hayal kırıklığına uğramam..
YanıtlaSilben de artık İzmir ve İstanbul'u dört gözle bekliyorum :D siz de kocaeli'ndeki (doğru mu hatırladım?) fuarı yazın, okuyalım:)
Silve üzülerek söylemek istiyorum ki söyleşi verecek isimleri şöyle bir araştırdım neredeyse %90 milli görüş, muhafazakâr çevrelere hitap eden isimler. keşke ismini de milli görüş kitap fuarı koysalardı da biz de anlasaydık neye gittiğimizi.
YanıtlaSilmaalesef söyleşilerde hiç çeşitlilik yok. zaten iki-üç yayıncı düzenlemiş hepsini. fuar alanı bu kadar boşken söyleşilere rağbet olacağını sanmam. ama stantlarda durum çeşitlilik açısından bu kadar vahim değil ;)
SilMerhabalar! Kitap fuarı ile ilgili fotoğraf/afiş ararken sizin blogunuzu keşfettim ve fotoğrafınızı blogumda kullandım umarım bir sakıncası yoktur?
YanıtlaSilBöyle haber vermeniz çok düşünceli bir davranış, zaten nereden aldığınızı da belirtmişsiniz. Böyle bir durumda ancak memnun olurum :) Fuarda iyi şanslar!
Silfuarla ilgili merak ettiklerimi öğrenebildiğim samimi ve içten bir yazı olmuş ancak not kısmında çocuklardan hazetmeme meselesi ile onlara gerçek dışı birşeyler söylenmesini bu satırların yazarı kitapsevere yakıştıramadım belkide ben yanlış anladım emeğiniz için teşekkürler yusufmir
YanıtlaSilİlahi! Kitap seven çocuk da sever diye bir şey mi var? Yakışsa da yakışmasa da yetişkin tavırlı ve yüksek sesli çocuklardan hoşlanmıyorum. Kitaplarla geçireceğim zamanı da onlara ayırmadım. Sanıyorum söylediğim yalan annelerinin "ıspanak yemezsen büyüyemezsin" yalanından daha büyük değildi :) Yine uğrayın içten yazılarım devam edecek ;)
Silaren'in kitabı sahaflarda var.
YanıtlaSil:)
Geçen yılki fuarda sahaf pek yoktu. Sonradan internetten indirimli aldım kitabı ;)
Sil