Şu günlerde televizyona anlamaz şekilde bakıp 'neler oluyor ya' diyorsanız size bir önerim var. Çok sayın başbakanımızın şöyle biraz geçmişe giderek verdiği kıymetli örneklerle aynı dönemde geçen gerçekçi bir roman: Emile Zola'dan Germinal.
Germinal 1860'larda kuzey Fransa'da bir maden hasabasında geçer. Başkahramanları kasabaya yeni gelen genç Etienne ve kıdemli maden işçisi Mahue'dir. İşçiler fakirliği de aşan bir yokluk, zulüm ve çaresizlik içinde yaşamaktadır. Sosyalist düşüncenin de yayımasıyla bir grev patlak verir. Gerisini heyecanı kaçmasın diye anlatmıyorum ama birkaç ipucu verebilirim: Jandarma kurşunu, ölüm, cesaret, sabotaj. 13 Mayıs'ta Soma'da can vermiş işçilerin neler yaşadığını hayal dahi edemiyorsanız bu eserdeki maden faciası ve mahsur kalanların yavaş ve acılı sonları size bir fikir verebilir.
Zola'nın en iyi romanı olarak gösterilen bu kitabı önermemin en önemli nedeni gerçekçi olması. Hatta geçrek bir olaydan yola çıkılarak yazılmış olması. Maden işçisinin hayatına tercüman olmasa Zola'nın 1902 yılındaki cenazesine maden işçileri de katılıp 'Germinal! Germinal!' diye bağırmazdı herhalde. Önerimin ikinci nedeniyse aslında ilkiyle yakın ilişkili. Biraz günümüze geliyorum; bence burada anlatılanlar hala geçerli. O yokluk, çaresizlik, kölelik, ezilmişlik hala aynı. Arada farklar da yok değil, artık kadınlar madene inemiyor, artık protestolar gerçek kurşunla değil, biber gazı ve tazyikli suyla dağıtılıyor. İsyan etmekse artık ayıp, tek yapılması gereken şey milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde provakatörlerin oyununa gelmemek ve bol bol dua etmek.
Kitabı okurken gerçeklerin acılığından içiniz daralıp bırakmak isteyebilirsiniz. Birileri bunu bir ömür yaşıyorsa ben de okuyabilmeliyim diye düşünün ve bırakmayın lütfen. Yok ben katiyen 600 sayfa okuyamam diyorsanız, 1993 yapımı Claude Berri yönetmenliğindeki filmi de izleyebilirsiniz. Uzun ve iyi filmdir. Sonra televizyonu tekrar açıp fıtrattan bahsedenleri tekrar izlersiniz, izleyebilirseniz.
Bu arada Germinal Fransızca filizlenme, filizlenme zamanı demekmiş. Kitabı okuyanlar veya filmi izleyenlerde kitabın adını ve sonunu ayrıca yorumlarda tartışalım.
Kitabı İngilizce okumak için BURADAN.
Şahane, kısa, öz ve tam yerinde bir kitap önerisi. Ben de iz bırakmış kitaplardandır Germinal. Büyük bir okuma grubu olan Kitap Ağacı'nın Soma anısına Haziran ayında bu kitabı önermesini önerdim ben de az önce senin yazından aldığım azimle. Teşekkürler...
YanıtlaSilÇok güzel düşünmüşsün. Umarım kabul olur ve herkes severek okur.
SilBence de harika bir kitap önerisi. Germinal'i zaten okumak istiyordum, okuyacaktım. Fakat bu olaylar üzerine buna cesaret edebilir miyim bilmiyorum. Maden, madenci, kömür kelimeleri bile nefesimi kesiyor. Muhakkak okuyacağım bir gün. Teşekkürler.
YanıtlaSilÇok etkileyici bir eser, ne zaman okursan oku kolay olmayacak.
SilZonguldak madencilerini anmak için 97 yılında film gösterisi yapmıştık. Judith Henry'nin o halini hiç unutamam.Hele kitabı...Anlatılmaz okumak lazım. Ben de tekrar okuyacağım.
YanıtlaSilFilmi izlediğimden beri bir maden faciasında işçilerin ne durumda kaldığını daha iyi anlıyorum. Aslında sadece faciada değil, günlük hayatta da çektikleri eziyet o günden bugüne pek değişmedi maalesef. Madencilikle ilgili gösterilebilecek en iyi filmdir belki de.
SilMerbaha,
YanıtlaSilBlogunuzu çok beğendim ve sizi takibime aldım :)
Bende bloguma beklerim.
Sevgiler,
http://hayatimakyajla.blogspot.com.tr/
Kitabı bitirdikten sonra yazarın eserine neden "Germinal" ismini vermiş olabileceğini düşündüm. "Germ,germinate,germination" sözcüklerinin anlamlarına baktım.Kitabın son sayfası aslında açıklıyordu her şeyi:"İnsanlar bitiyordu topraktan;karıkların arasında ağır ağır filizlenen,gelecek yüzyılın hasadı için boy atan ve yakında toprağı çatlatacak olan,intikamcı,kapkara bir ordu yetişiyordu." Mücadele azmi ve inancı, bir tohumun filizlenmesi ve toprağı delip çıkması (tıpkı emek ve sömürü düzenine başkaldırma ) gibi gelişiyor,olgunlaşıyor ve daha nelere gebe yaşamlar bekliyor. Belki doğru belki de yanlış bir çıkarım ama "Germinal" kafamda bu şekilde yer etti.
YanıtlaSilKitabın 602.sayfasındaki şu cümleden etkilenmişim: "Yüzyıllardır süregelen o tevekkül,yeniden baş eğmesine yol açan soydan gelme o itaat anlayışı içinde, adaletsizliğin daha fazla süremeyeceğine ve eğer koruyucu bir Tanrı yoksa, yoksulların intikamını alacak başka bir Tanrı'nın ortaya çıkacağına inanır olmuştu" Hangi sınıftan olursa olsun umudun bir yerlerde hep var olduğu, hiç sönmeyeceği mesajını verdi.İşçi sınıfı ayağa kalkacak, bilinçli bir şekilde sınıflar arası adaletsizliği korkmadan haykıracak! Roman her ne kadar sefaleti,karamsarlığı işlese de aslında umut aşılamıyor mu biraz da? İşçi ordusu, bir gün tüm toprağı çatlatacak ve köle olmaktan çıkıp efendi haline gelecek.Umut işte bu!
YanıtlaSilGerçekten belirttiğiniz gibi, çok etkileyici ve hüzünlü bir kitap.. oralarda birileri bu hayatı yapıyor veya yaşadı... bu biz de olabilirdik... güzel yazmışsınız..
YanıtlaSilhttp://mahrem-i-esrar.blogspot.com.tr/2014/08/germinal-emile-zola.html
Yazınızı okudum ve beğendim. Haklısın o biz de olabilirdik ve kitaplar olmasaydı ne yapardık bilemiyorum.
SilGerminal kitabının filmi kitapla tıpa tıp aynımı yani karakterlerş farklı işlememişlerdir dimi acil cevap verirsen sevinirim yarın sözlümüz olacakta bununla ilgili
YanıtlaSilgerminal kitabı ile filmi tıpa tıp aynı mı?
YanıtlaSilbazen filmlerde karakterlerin rollerini değiştirdikleri için ve kitaptaki herşey filmde de geçiyor mu ?
acil cevap verirsen sevinirim sözlümüz varda...
Emeksiz yemek olmaz :)
Sil