Hatırlayanlar olacaktır daha önce medeni ve borçlar hukukunu özümsetmesiyle kalbime taht kuran Turgut Akıntürk'ün iki kitabını anlatmıştım. (Bkz: Akıntürk'le Hukuk Çok Kolay) Bu sefer de ticaret hukukuna el attım, Prof. Dr. Mehmet Bahtiyar'ın Ticari İşletme Hukuku ve Ortaklıklar Hukuku kitaplarını aldım. Sonradan da duydum ki Bahtiyar'ın lakabı ''öğrenci dostu Bahtiyar'' imiş. Ticarette dostluk olmadığından detay detay her ihtimalin düzenlendiği bu pek mühim hukuk dalında en azından öğrencilerin bir dostu var diye sevindim ve...
Ticari işletme hukuku kanımca ticaret hukuku alanlarından (şirketler hukuku ve kıymetli evrak hukuku) en kolayı ve en akılda kalıcısı. Bu kitap da konunun bu özelliğinden gayet güzel faydalanmış. Önemli hiçbir konuyu atlamayan özet bir kitap olmuş.
Metnin kısa tutulması için yer yer atıflarla konu açıklanmış. Örneğin 'kanunun x. maddesinde sayılan hususlara aykırı olmamak kaydıyla..' gibi cümleler kurulmuş. Elbette konuya yeni yeni ısınan biriyseniz hemen o hususların neler olduğunu hatırlamanız kolay değil. Metin böylece bir paragraf kısalmış ama sizin önceki sayfalara dönüp o hususların neler olduğunu okumanızla sizin için süre açısından üç paragraflık uzamış. Neyse ki bu durum çok sık tekrarlanmıyor.
Bahtiyar yeni ve eski ticaret kanunlarını karşılaştırmış ve yer yer yenisine yöneltilen eleştirilerden bahsetmiş. Hukuk öğrencileri için bu satırlar faydalı ipuçları taşıyabilir. Benim gibi somut bilgi peşinde olanlar içinse çoğunlukla hızlıca okunup geçilen nadiren anlamayı kolaylaştıran yan unsurlar olarak kalıyor.
Yeni Ticaret Kanunu ile birlikte birçok kitap kadük kaldı, bu kitabın güncel olması iyi ama bazı köklü değişikliklerin olduğu bölümlerde kanun metninden fazla "yararlanılması" hoşuma gitmedi. Kanun metninin kullanılması elbette önemli ama örnekler verilmesi vey aynı şeyin farklı kelimelerle daha sade anlatılması benim için daha önemli.
Metnin kısa tutulması için yer yer atıflarla konu açıklanmış. Örneğin 'kanunun x. maddesinde sayılan hususlara aykırı olmamak kaydıyla..' gibi cümleler kurulmuş. Elbette konuya yeni yeni ısınan biriyseniz hemen o hususların neler olduğunu hatırlamanız kolay değil. Metin böylece bir paragraf kısalmış ama sizin önceki sayfalara dönüp o hususların neler olduğunu okumanızla sizin için süre açısından üç paragraflık uzamış. Neyse ki bu durum çok sık tekrarlanmıyor.
Bahtiyar yeni ve eski ticaret kanunlarını karşılaştırmış ve yer yer yenisine yöneltilen eleştirilerden bahsetmiş. Hukuk öğrencileri için bu satırlar faydalı ipuçları taşıyabilir. Benim gibi somut bilgi peşinde olanlar içinse çoğunlukla hızlıca okunup geçilen nadiren anlamayı kolaylaştıran yan unsurlar olarak kalıyor.
Yeni Ticaret Kanunu ile birlikte birçok kitap kadük kaldı, bu kitabın güncel olması iyi ama bazı köklü değişikliklerin olduğu bölümlerde kanun metninden fazla "yararlanılması" hoşuma gitmedi. Kanun metninin kullanılması elbette önemli ama örnekler verilmesi vey aynı şeyin farklı kelimelerle daha sade anlatılması benim için daha önemli.
Ortaklıklar Hukuku
Nam-ı diğer şirketler hukuku bence asla güle oynaya öğrenilebilecek bir konu değil. Bana söylenen kendi içinde bir sistemi olduğu, matematik gibi problem çözmede kullanıldığı. Sanıyorum bu ancak bin sayfalık detaylı şirketler hukuku kitaplarının örnek olay incelemeleriyle desteklenmesiyle tadına varılacak bir evre. Bu açıdan Bahriyar'ın kitabının bunu sağlamaktan çok uzak olduğu bir gerçek.
Özet bilgilerle genel bir ortaklıklar hukuku bilgisi vermeyi veya hukuk öğrencilerine hatırlatıcı ve kısa bir ders notu olma özelliği taşıyan kitap şirketler hukukunun tüm ana konularını kapsıyor. Kitabın yarısından fazlası Anonim Ortaklıklara ayrılmış. Her ortaklıklar hukuku kitabında var mıdır bilmiyorum ama benim için faydalı olan holding ile şirketler grubu arasındaki farklar gibi bilgiler de vardı.
Kitaba özet dedim diye kanmayın, ortaklıklar hukuku, hele de anonim şirketler hukuku ne kadar özet veya sade olabilir ki?! Kitapta başlıkları takip etmek bir yerden sonra çok zorlaşıyor ama bu konunun suçu mu, kitabın suçu mu, yoksa dizginin suçu mu bilemiyorum.
Bu kitapta da önceki sayfalarda açıklanmış kanun hükümlerine sadece madde numaralarıyla atıfta bulunarak anlatımı kısaltma yoluna sık sık, hatta Ticari İşletme Hukuku kitabından da sık, başvurulmuş. Bir noktada bunu alıştırma fırsatı olarak görüp bu maddeler neydi hatırlıuor muyum diye kendimi test ettim. Fakat kanun metnin "kopyala-yapıştır" usulüyle fazlaca kullanılmasından mutsuz oldum. Yeni kanunla Ortaklıklar Hukuku, Ticari İşletme Hukukundan çok daha fazla değişti. Böyle olunca bazı bölümler sayfalarca kanun metninden ibaret olmuş. Tamam kanun en mühim kaynak, tamam yeni TTK'nın dili sadeleştirildi anlaşılır oldu ama kitabı aldıysam, emek verip okuyorsam bir örnek olur, akılda kalıcı bir cümle veya kısaltma olur, efendime söyleyeyim bir tablo olur, bir artı değer görmek istiyorum.
Kitaplarla ilgili iki şikayetim var. Birincisi kötü imla. O kadar kötü ki... Bir süre sonra cezai yaptırımlardan bahseden bölümlerde bile kitabı ciddiye almak zorlaşıyor. İkincisi ise kitapların sonundaki sorular. İki kitabın da arkasında klasik, test ve olay soruları yer alıyor. Bu sorulardan bazıları meslek sınavlarında çıkmış sorular. Üstelik sorular yeni kanuna göre revize edilmiş. Böyle bir ek gerçekten çok faydalı olabilirdi ama değil. Çünkü soruların cevapları yok. Klasik sorular kısa ve yorumdan çok tanım veya karşılaştırma soruları olduğu için cevaplarının olmaması çok önemli değil, açıp ilgili başlığı okuyorsunuz ama test sorularının cevabının olmaması bazı sorularda durumu içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Olay soruları ise cevapları olmadan bence sadece öğrencilerin kendi arasında tartışması veya öğretim üyelerinin derslerde faydalanması için bir malzeme. Keşke olay soruları sayıca yarı yarıya az olsaydı ama cevapları da olsaydı. Bir de meslek sınavlarında çıkan soruların sadece birkaç eski sınavdan alınmış olması eklenince, benim aklıma acaba KPSS furyasından biraz da ben yararlanayım, biraz da kitabın sayfa sayısını kabartayım düşüncesi mi var sorusu geliyor.
Yani, ticaretin hiçbir yerinde dostluk olmuyormuş. Akıntürk'ün kitaplarında bulduğum rahatlığı ve kaliteyi bu sefer bulamadım. Öte yandan ticaret hukukunda bu kadar kısa ve içerikli başka kitap bulunur mu?... Galiba daha iyisi yazılana kadar en iyisi bu.
Özet bilgilerle genel bir ortaklıklar hukuku bilgisi vermeyi veya hukuk öğrencilerine hatırlatıcı ve kısa bir ders notu olma özelliği taşıyan kitap şirketler hukukunun tüm ana konularını kapsıyor. Kitabın yarısından fazlası Anonim Ortaklıklara ayrılmış. Her ortaklıklar hukuku kitabında var mıdır bilmiyorum ama benim için faydalı olan holding ile şirketler grubu arasındaki farklar gibi bilgiler de vardı.
Kitaba özet dedim diye kanmayın, ortaklıklar hukuku, hele de anonim şirketler hukuku ne kadar özet veya sade olabilir ki?! Kitapta başlıkları takip etmek bir yerden sonra çok zorlaşıyor ama bu konunun suçu mu, kitabın suçu mu, yoksa dizginin suçu mu bilemiyorum.
Bu kitapta da önceki sayfalarda açıklanmış kanun hükümlerine sadece madde numaralarıyla atıfta bulunarak anlatımı kısaltma yoluna sık sık, hatta Ticari İşletme Hukuku kitabından da sık, başvurulmuş. Bir noktada bunu alıştırma fırsatı olarak görüp bu maddeler neydi hatırlıuor muyum diye kendimi test ettim. Fakat kanun metnin "kopyala-yapıştır" usulüyle fazlaca kullanılmasından mutsuz oldum. Yeni kanunla Ortaklıklar Hukuku, Ticari İşletme Hukukundan çok daha fazla değişti. Böyle olunca bazı bölümler sayfalarca kanun metninden ibaret olmuş. Tamam kanun en mühim kaynak, tamam yeni TTK'nın dili sadeleştirildi anlaşılır oldu ama kitabı aldıysam, emek verip okuyorsam bir örnek olur, akılda kalıcı bir cümle veya kısaltma olur, efendime söyleyeyim bir tablo olur, bir artı değer görmek istiyorum.
Kitaplarla ilgili iki şikayetim var. Birincisi kötü imla. O kadar kötü ki... Bir süre sonra cezai yaptırımlardan bahseden bölümlerde bile kitabı ciddiye almak zorlaşıyor. İkincisi ise kitapların sonundaki sorular. İki kitabın da arkasında klasik, test ve olay soruları yer alıyor. Bu sorulardan bazıları meslek sınavlarında çıkmış sorular. Üstelik sorular yeni kanuna göre revize edilmiş. Böyle bir ek gerçekten çok faydalı olabilirdi ama değil. Çünkü soruların cevapları yok. Klasik sorular kısa ve yorumdan çok tanım veya karşılaştırma soruları olduğu için cevaplarının olmaması çok önemli değil, açıp ilgili başlığı okuyorsunuz ama test sorularının cevabının olmaması bazı sorularda durumu içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Olay soruları ise cevapları olmadan bence sadece öğrencilerin kendi arasında tartışması veya öğretim üyelerinin derslerde faydalanması için bir malzeme. Keşke olay soruları sayıca yarı yarıya az olsaydı ama cevapları da olsaydı. Bir de meslek sınavlarında çıkan soruların sadece birkaç eski sınavdan alınmış olması eklenince, benim aklıma acaba KPSS furyasından biraz da ben yararlanayım, biraz da kitabın sayfa sayısını kabartayım düşüncesi mi var sorusu geliyor.
Yani, ticaretin hiçbir yerinde dostluk olmuyormuş. Akıntürk'ün kitaplarında bulduğum rahatlığı ve kaliteyi bu sefer bulamadım. Öte yandan ticaret hukukunda bu kadar kısa ve içerikli başka kitap bulunur mu?... Galiba daha iyisi yazılana kadar en iyisi bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Söyleyecek sözü olanlara bayılırım! :)